INDEX

--Andrea Grebenar Röportajı--, Özgür Kayaoğlu

Andrea, Bosna ve Hırvatistan’da oynadınız. Bu deneyimler sizi bir forvet olarak nasıl şekillendirdi?

Bosna’da ağırlıklı olarak stoper olarak oynadım ve bu deneyim bana sertlik, disiplin ve dayanıklılık kazandırdı. Savunma yapmak, oyunu arkadan okumayı, rakip hareketlerini öngörmeyi ve baskı altında sakin kalmayı öğretti. Bu yıllar, forvetler için neyin zor olduğunu anlamamı sağladı ve üç yıl önce hücuma geçtiğimde bu bilgiyi avantaj olarak kullanabildim. Hırvatistan’daki oyun ise daha taktiksel ve yapılandırılmıştı; bu bana hareketlerimi, karar verme süreçlerimi ve bitiriciliğimi geliştirme fırsatı sundu. Her iki deneyim de çok değerliydi çünkü oyunu her iki perspektiften anlayan daha tamamlanmış bir oyuncu olmamı sağladı.


2024/25 sezonunda 25 gol atmak inanılmaz. Bu zirve performansa katkı sağlayan antrenman veya zihinsel değişiklikler nelerdi?

Tutarlılık ve detaylara çok odaklandım. Bazen antrenmandan sonra kalıp bitiricilik, şut açılarım ve ceza sahası içi hareketler üzerinde çalıştım. İyileşme de antrenman kadar önemliydi, beslenme, uyku ve sakatlık önleme konularına daha çok dikkat ettim. Zihinsel olarak, içgüdülerime daha çok güvenmeyi öğrendim, gol önünde fazla düşünmemeyi ve özgürce oynamayı seçtim. En büyük değişiklik kendime ve içgüdülerime güvenmekti ve bu beni oraya taşıdı.


SFK Sarajevo’daki ilk yıllarınıza baktığınızda, o şampiyonluk sezonlarından aldığınız temel dersler bugün oyununuzu nasıl etkiliyor?

O zamanlar çok gençtim ve daha önce şampiyonluk yaşamış deneyimli oyuncularla çevriliydim. Onların nasıl çalıştığını, maçlara nasıl hazırlandığını ve baskıyla nasıl başa çıktığını gözlemledim. Bu yıllar bana sabrı, profesyonelliği ve takıma güvenmenin önemini öğretti. Henüz başlangıçtayken, eski oyunculardan öğrenmek bugünkü oyun tarzımı şekillendirdi. Sarajevo’da geliştirdiğim disiplin ve mentalite, sahaya her çıktığımda yanımda.


Son yıllarda sürekli gol kralı oldunuz. Kilit bir hücum oyuncusu olmanın getirdiği baskıyı ve beklentileri nasıl yönetiyorsunuz?

Baskıyı yük olarak görmüyorum, motivasyon olarak görüyorum. İnsanlar benden gol bekliyor ve bu beklenti daha çok çalışmam için beni harekete geçiriyor. Futbolun aynı zamanda keyif ve yaratıcılıkla ilgili olduğunu hatırlıyorum. Oyundan keyif aldığımda goller daha doğal geliyor. Baskı her zaman var, ama bunu yük olarak değil, enerji kaynağı olarak kullanıyorum. Tabii ki her sezon kendimden daha fazlasını bekliyorum; dışarıdan gelen baskı, kendime koyduğum baskı kadar ağır değil. Ama kazanmaktan ve gol atmaktan hoşlandığım için baskıyı yönetmek daha kolay oluyor.

Bir forvet olarak oyununuzun hangi yönlerine odaklanıyorsunuz: pozisyon alma, bitiricilik veya takım arkadaşlarınız için fırsat yaratmak?

Bitiricilik her zaman önceliğimdir; çünkü forvetler buna göre değerlendirilir. Ancak pozisyon alma, bitiriciliği mümkün kılar. Doğru yerde doğru zamanda olmak çok önemli. Aynı zamanda gol atamadığım günlerde enerjimi takım arkadaşlarım için fırsat yaratmaya yönlendiririm. Bazen en değerli katkı asist yapmak veya başkaları için alan açmaktır. Forvetin esnek ve tahmin edilemez olması gerektiğine inanıyorum: bazen kahraman gol atan, bazen de başkalarını attıran olur.


Maç öncesi rakipleri nasıl analiz ediyorsunuz ve bu hazırlık gol kararlarınızı etkiliyor mu?

Maçlardan önce defans oyuncularının nasıl hareket ettiğine bakıyorum; agresif mi, arkada boşluk bırakıyorlar mı, yoksa dönmekte yavaşlar mı. Bu, nerede pozisyon alacağımı ve ne zaman koşu yapacağımı anlamama yardımcı oluyor. Ancak futbol öngörülemezdir ve oyun başladığında içgüdü devreye girer. Hazırlık bana güven verir, ama gol önünde farkı yaratan sezgi ve zamanlamadır.


Sahada sezginizin belirleyici bir gole yol açtığı bir anı anlatabilir misiniz?

Agram ile oynadığımız derbide, ilk golümden önce, savunmacının topu kaleciye paslayacağını fark ettim. Anında harekete geçtim ve kaleciden hemen önce topu kestim. Bu küçük sezgi anı maçı başlattı ve hem bana hem de tüm takıma daha güçlü devam etme motivasyonu verdi.


Şu anda Hajduk Split’te oynuyorsunuz. Genç takım arkadaşlarını nasıl mentorluk yapıyor veya takım kültürünü nasıl etkiliyorsunuz?

Liderliğin örnek olmakla başladığına inanıyorum; nasıl antrenman yaptığınız, baskı altında nasıl tepki verdiğiniz ve başkalarına nasıl davrandığınız. Genç oyuncularla oyun hakkında tavsiye paylaşıyorum, ama aynı zamanda arkadaş olmaya ve her zaman konuşabilecekleri biri olmaya çalışıyorum. Hajduk’ta bu doğal bir şekilde gerçekleşiyor çünkü takım gerçekten bir aile gibi. Saha içinde birbirimizi zorlarız, ama saha dışında da destek oluruz; bu kültürü geliştirmeye devam etmek istiyorum.

Bosna A Milli Takımı’nı temsil etmek büyük bir onur. Uluslararası oyun, kulüp futbolundan sizin için nasıl farklı?

Uluslararası futbol farklı bir yoğunluk getiriyor; Avrupa’nın en iyi oyuncularıyla oynuyorsunuz ve tempo daha yüksek. Ama duygusal olarak da çok yoğun. Ülkenizin forması sadece futboldan ibaret değil; gurur, kimlik ve sorumluluk demek. Kulüpte şehrinizi ve taraftarları temsil edersiniz, milli takımda ise tüm bir ulusun umutlarını taşırsınız.


Bu kadar çok şampiyonluk ve kişisel başarıya ulaştıktan sonra bile kendinizi geliştirmeye ne motive ediyor?

Her zaman bir sonraki seviyenin olduğunu düşünüyorum. Futbol sevgisi motive ediyor ama aynı zamanda başkalarına ilham verebilecek biri olarak hissettiğim sorumluluk da önemli. Artık bir lider olduğumun farkındayım ve takım arkadaşlarımı daha yükseğe taşımak istiyorum. Benim için başarı sadece bireysel rekorlarla ilgili değil; takımın her yönden büyümesine katkı sağlamakla ilgili.


Kariyerinizde önemli geri adımlar yaşadığınız dönemler oldu mu? Bunların üstesinden nasıl geldiniz?

Evet, bir dönem futboldan tamamen uzaklaştım. Genç, sabırsız ve ilerlememden memnun değildim. Ama bu ara, oyunu ne kadar sevdiğimi fark etmemi sağladı. Yetenek tek başına yeterli değil, %300 çalışmalı, zor zamanlarda devam etmeli ve sabırlı olmalısınız. Bu dönem bana perspektif, dayanıklılık ve daha güçlü geri dönme isteği kazandırdı.


Futbol dışında odaklanmanızı ve dengeyi korumanızı sağlayan rutinler veya aktiviteler neler?

Ailem ve arkadaşlarımla zaman geçirmekten keyif alıyorum, futbolla ilgisi olmayan şeyler yapmak, seyahat etmek, birlikte yemek yemek veya sadece dinlenmek. Bu anlar zihinsel olarak şarj olmamı sağlıyor. Dengenin çok önemli olduğunu öğrendim; oyundan zaman zaman uzaklaşmak, geri döndüğümde daha fazla enerji ve netlik kazandırıyor.

Avrupa’da sizin seviyenize oynamayı hedefleyen genç forvetlere ne tavsiye edersiniz?

Her gün kendin üzerinde çalış, ama zihinsel tarafı da ihmal etme. Özgüven ve sabır teknik kadar önemlidir. Disiplinli ol, antrenörlerini dinle ve alçakgönüllü kal. Yetenek kapıları açar, ama onları açık tutacak olan sadece sıkı çalışma ve azimdir.


Kariyerinizi önümüzdeki birkaç yılda nasıl görüyorsunuz, milli takım başarısına mı odaklanacaksınız, yoksa kulüp seviyesinde rekorları kırmaya mı devam edeceksiniz?

İki yol da benim için eşit derecede önemli. Kulüpte goller atmaya devam etmek ve HNL’de ilk kupalarımızı kazanmak istiyorum; milli takımda ise aynı misyon: Bosna için daha güçlü bir gelecek inşa etmek ve tarihi sonuçlar elde etmek. İkisini dengelemek beni ileriye taşıyor.


Emekli olmadan önce oynamayı hayal ettiğiniz belirli ligler veya ülkeler var mı?

Kesinlikle “Avrupa futbolu” oynamak isterim. Seviyemi görmek ve Avrupa’da buradaki gibi ne kadar istikrarlı olabileceğimi test etmek istiyorum. İngiltere’de oynamak isterim, ama belki önce bize daha yakın bir yerde deneyim kazanıp Avrupa’ya uyum sağlamak daha doğru olur.


Goller ve kupalar dışında yakın gelecekte başarmayı hedeflediğiniz kişisel kilometre taşları neler?

Saha içinde ve dışında daha güçlü bir lider olmak istiyorum. Genç kızlara kendilerine güvenmelerini ilham vermek ve futbolun birçok kapıyı açabileceğini göstermek istiyorum. Ayrıca gelecekte fizyoterapist olarak çalışmayı da hedefliyorum, böylece iki sevgimi birleştirebilirim.

ankara web tasarım, ankara hosting, hosting, bayi paketleri, sanal sunucu