INDEX

--Marigona Tahiri Röportajı--, Özgür Kayaoğlu

Stadyumlardaki duygusal atmosfer nasıl farklılık gösteriyordu ve bu durum oyun tarzını nasıl etkiledi?

Duygusal atmosfer maçtan maça çok değişiyordu. Enerjik stadyumlarda kendimi özgür ve cesur hissediyordum. Gergin ortamlarda ise yaratıcılıktan çok taktik disiplini ön planda tutuyordum.


Kariyer yolculuğuna baktığımızda, Orta sahadan savunmaya geçtin. Bu yeni rolde başarılı olmak için hangi teknik beceriyi bırakman ya da yeniden keşfetmen gerekti?

Orta sahadan savunmaya geçtiğimde, alan okuma biçimimi değiştirmem gerekti. Yaratıcı paslaşmalardan çok, pozisyon alma ve bire bir mücadelelere odaklanmaya başladım.


Goller ya da asistler dışında, maç sonrası incelediğin ve taraftarların pek önemsemediği bir istatistik veya ölçüm nedir ve bu senin için neden önemli?

Top kazanımlarına bakarım. Bu, topu geri kazanmada ve oyunun temposunu kontrol etmedeki etkimi gösterir.


Son teknik direktörüne sahadaki sözsüz iletişimini üç kelimeyle tarif etmesini istesem, ne derdi? Katılır mısın?

Muhtemelen şöyle derdi: "sakin, kararlı, işaret eden." Evet, katılıyorum. Göz teması ve jestlerle çok iletişim kurarım.


Hem uzun süreli sakatlıklar hem de kariyer zirveleri yaşadın. Büyük bir geri dönüşten sonra maç öncesi hazırlık ritüelin nasıl değişti

Sakatlıktan sonra hazırlığım fizikselden çok zihinsel oldu. Meditasyon, derin nefes alma ve şükretmek rutinimin bir parçası haline geldi.


Bilerek geliştirdiğin bir imza hareketin ya da taktik alışkanlığın nedir ve bunu ilk kim çözdü? Sen nasıl adapte oldun?

Vücut çalımıyla içeri kat ederdim. Bir İsrailli oyuncu bunu erken çözdü—ben de çalım yerine hızlı paslaşmalarla karıştırarak uyum sağladım.


Özgeçmişinde kupa yer alıyor. Bu başarıdan, saha dışına da uyguladığın beklenmedik bir ders neydi?

Kupayı kazandığımızda şunu öğrendim: Bazen en büyük zaferler, kontrolü bıraktığında ve takıma güvendiğinde gelir.

Kendini 16 yaşında keşfettiğini hayal et. Bugünkü sen, o haline beklentileri yönetmek ve tutkuyu korumak konusunda ne öğüt verirdi?

"Başkalarının sözlerini fazla ciddiye alma—hayalini koru ama bugünü yaşa" derdim.


Hangi takım arkadaşının ısınma rutini ya da toparlanma alışkanlığını benimsedin ve neden sende karşılık buldu?

Bir takım arkadaşım maçlardan önce her zaman köpük rulo kullanırdı—esneklik ve vücut kontrolü açısından çok faydalıydı, ben de benimsedim.


Sadece zayıf ayağını geliştirmek için özel olarak tasarlayacağın 30 dakikalık bir antrenman neye benzerdi?

Dar alanda paslaşmalar, hareketli şutlar ve baskı altında top kontrolü olurdu—hepsi zayıf ayağımla yapılırdı.


Modern futbol gelişimi (altyapılar, teknolojiye bağımlılık vs.) hakkında, bir antrenörle tartışmaya açık olan tartışmalı görüşün nedir?

Çocuklar çok erken "teknik olarak kusursuz" olmayı öğreniyor ve doğal içgüdülerini kaybediyor. Bazen analizden çok içgüdü önemlidir.

Bir maçta teknik direktörün taktik talimatına uymayıp sahada kendi kararını verdiğin bir anı anlatır mısın? Ne oldu?

Geri planda kalmam söylenmişti, ama boşluk gördüm ve ileri çıktım—gol attım. Maçtan sonra hem uyarı hem de övgü aldım.


Forma numaraları genellikle anlam taşır. Yarın bir değişiklik yapman gerekseydi, sadece sembolik anlamı için hangi numarayı seçerdin?

11'i seçerdim—sakatlıktan sonra geri dönüşümün ve sahada yeniden bütün hissettiğim anın sembolü.


Sürekli laf atan bir oyuncuyla karşılaştığında, zihinsel olarak nasıl odaklanırsın? Karşılık verir misin, yoksa görmezden mi gelirsin?

Genelde görmezden gelirim. Ama çok ileri giderse, performansımla cevap veririm—temiz ve etkili oyun en iyi cevaptır.


Futbol sonrası kariyerinde, teknik direktörlük dışında yalnızca bir rol seçebilsen (analist, scout, sportif direktör vb.), hangisi olurdu ve bu, keşfedilmemiş hangi yönlerine uygundur?

Scout olurdum—yetenek ve karakteri ayırt etme konusunda iyi bir gözüm var. Sadece oyunu değil, insanları okumayı da seviyorum.

ankara web tasarım, ankara hosting, hosting, bayi paketleri, sanal sunucu