Beyoğlu sokaklarında,erkek çocukları arasında top oynayan bir kız çocuğuydum. Futbol topuyla büyüdüm. Ailemin de desteğiyle futbol kariyerimin ilk adımını attım.
Topla olan ilişkim ve çabukluğumdan dolayı,hocalarım o bölgede oynamamın daha uygun olduğunu gösterdi.
Topa sahip olma, doğru yerde topla buluşma stratejisini benimsiyorum
Özellikle geçiş esnasında topla buluştuğum anda alanı dribblingle katledip ya da savunma yerleşmeden topu ön alanda arkadaşlarımla buluşturuyorum. Savunmadan hücuma geçerken de öncelikle sahaya doğru yerleşmeye ,merkez oyuncularını topla buluşturmak ve bu sayede geçişi sağlamaya çalışıyorum
Her işte olduğu gibi, kadın futbolunda da insanların olumsuz düşünceleriyle ve üzerimizde kurmaya çalıştıkları psikolojik baskılarla mücadele etmek zorunda kaldım. Bazen yeteneklerimizin ya da emeklerimizin küçümsendiğini, bazen de başaramayacağımıza dair önyargılarla karşılaştım. Ancak bu süreçte en büyük dayanağım, kendime olan inancımı hiçbir zaman yitirmemek oldu. Potansiyelimin farkındaydım. Ne yapabileceğimi, nerelere ulaşabileceğimi biliyordum. İşte bu farkındalık, her türlü olumsuzluğun karşısında dimdik durmamı sağladı. Başarıya giden yolun sadece yetenekten değil, sabırdan, dirençten ve kararlı bir inançtan geçtiğini gördüm. Zorluklar karşısında pes etmek yerine, her eleştiriyi ve her baskıyı kendimi daha da geliştirmek için bir fırsat olarak gördüm. Bugün geldiğim noktada, yaşadığım tüm zorlukların beni daha güçlü bir insan ve daha bilinçli bir sporcu haline getirdiğini görebiliyorum. Kendime duyduğum güven, attığım her adımda yolumu aydınlatıyor. Ve biliyorum ki, gerçek başarı; sadece dışarıdan gelen alkışlarla değil, içeriden gelen inançla ve sessizce verilen mücadelelerle kazanılıyor.
Telsiz SK’da geçirdiğim süre zarfında, yaş olarak takımın en küçüklerinden biri olmama rağmen, takım içinde kendime güzel bir yer edindiğimi düşünüyorum. Tecrübeli futbolcularla aynı sahayı paylaşmak benim için gerçekten çok değerli bir deneyim. Onların sahadaki duruşları, oyun bilgileri ve zor anlarda verdikleri doğru tepkilerden çok şey öğreniyorum. Bu, hem futbolculuğumu hem de saha içi liderlik becerilerimi geliştirmem açısından büyük bir fırsat. Onlarla çalışmak, bana sorumluluk almayı ve takım ruhunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Aynı zamanda, genç bir oyuncu olarak takımda enerjimi ve öğrenme isteğimi yansıtarak, takım dinamiğine katkı sağladığımı da hissediyorum. Tecrübeli isimlerden aldığım destek ve onların bana gösterdiği güven, gelişim yolculuğumda beni motive eden en büyük etkenlerden biri. Bu süreçte, hem futbol anlamında hem de kişisel olarak daha olgun bir bakış açısı kazandığımı söyleyebilirim. Telsiz SK’da bulunmak, kariyerim için çok değerli bir başlangıç ve kendimi her gün bir adım daha ileri taşıyabilmek için büyük bir motivasyon kaynağı.
Topa sahip olma oyunu, yüksek pas sayısı sayesinde oyun stilim birebir örtüşüyor. Futbolda topa sahip olmak demek oyuna hükmetmek demektir. Bu ilke doğrultusunda ,oynamaya çalışan bir ekibin içerisindeyim.
Telsiz SK transfer olurken tanıştık. Kendisi tecrübeli ve her zaman ince eleyip sık dokuyan bir menajer, ve genç isimlere önem veren biri.
Bu sene de 1. Lig’de devam etmeyi düşünüyorum. Şu anda odak noktam, bulunduğum yerde kendimi daha da geliştirip, tecrübemi artırmak. Emin Babayev ile bu süreçte sürekli iletişim halindeyiz. Menajerim olarak elbette onun da benim için belirlediği bazı planlar ve hedefler var. Beraber opsiyonları değerlendirip, kariyerim için en sağlıklı ve doğru adımı atmaya çalışacağız. İlerleyen dönemde gelişimime en çok katkı sağlayacak fırsatları hep birlikte değerlendirmeyi hedefliyoruz.
Öncelikle kendi gelişimime odaklıyım. Her sporcu gibi benim de Avrupa’da oynamak gibi bir hedefim var. Şu anda kısa vadede, bulunduğum takımda daha fazla sorumluluk alarak kendimi her yönüyle geliştirmek istiyorum. Uzun vadede ise, uluslararası arenada kendimi kanıtlayarak hem bireysel hem de takım başarılarına imza atmayı hedefliyorum.
Kendimi akademik olarak da geliştirmek istiyorum. Sporculuğumun yanı sıra, akademik olarak önce lisans , sonra yüksek lisans ve Akademisyen olma hedefim var.
Kesinlikle alt yapı. Çünkü alt yapıda eğitim almayıp direkt A takımda süre bulan sporcular ile alt yapıda eğitim alan sporcular arasında bariz bir fark ortaya çıkıyor. En büyük örneği Avrupa ile aramızda olan fark.
İyi bir mentaliteye ve doğru bir davranışa sahip olmanın, genç kızlar için en iyi teşviklerden biri olduğunu düşünüyorum. Onlara ilham verecek rol modellerin çoğalması ve başarı hikayelerinin daha görünür olması çok önemli. Ayrıca futbolun sadece bir spor değil, aynı zamanda özgüven, disiplin ve takım ruhu kazandıran bir alan olduğunu göstermek gerekiyor. Genç kızların kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar oluşturulmalı ve spor yapmaları için destekleyici bir çevre sağlanmalı. Bence pozitif yaklaşım, sabır ve doğru iletişimle çok daha fazla genç kızın futbola yönelmesi mümkün.